BUILD YOUR OWN WORLD Like what you see? Become the Master of your own Universe!

Delkazad Prensliği

Delkazad Prensliği, Ars Aladra kıtasının, 382 P.S yılında Ars parçasında kurulmuş, 974 P.S yılında dağılmış bir krallıktır. Delkazad Prensliği, uzun yıllar boyunca Caledoria Magokrasisi ile birlikte kıtadaki en büyük ülke olmuştur. Başkenti kıtanın merkezindeki, binlerce yıldır kıtanın can damarı olan Tanrılar Boğazı şehri olan Delkazad Prensliği, diğer kıtalar ve ülkelerle inanılmaz verimli ticari anlaşmalara girmiş ve güçlü müttefikler edinmiştir. Akbaba Ordalığı ile girdiği 962 P.S yılındaki savaş sonucu dağılmış, toprakları Akbabalar tarafından işgal edilmiştir.  

Kuruluş (378-402 P.S)

 
Cartana, Delkazad'ın Eski Başkenti
378 P.S yılında Delkazad Hanesi, Ghulatan Krallığı'nın kontrolündeki Cartana'daki küçük bir haneden ibarettir. Dönemin Delkazad lordu Guthred Delkazad hanesini çok daha büyük yerlere getirmek adına politik bir oyun planlamıştır. Guthred'in kızı Astrid Delkazad güzelliği ile birçok erkeği ve hatta kadını peşinden koşturan biridir ve Guthred, kızını politik bir evlilik yaptırmak için kolları sıvamıştır. Cartana'nın yönetimi, Ghulatan Krallığı'nın kralı Arefani Ghulatan'ın bir piçi olan Rotasız Bazin'in yönetimindedir ve Guthred, kızını Bazin'le evlendirmek için elinden geleni yapar. Bir piç olarak Bazin'in, bab ası Arefani'den habersiz evlenmesi mümkün değildir fakat Bazin, Astrid'in güzelliğine tutulur ve uğruna kendi krallığına başkaldıracak seviyeye gelir.   Bazin, Ghulatan Krallığı'nda tüm piçlere verilen bir isim olan "Rotasız" ismini kullanmayı bırakır ve Bazin Ghulatan olarak kendisini Ghulatan Hanedanlığının meşru bir üyesi olarak görmeye başlar ve Astrid'le evlenir. Oğlunun bu meşrulaşma isteğini kabul etmemesi durumunda bir isyan çıkartacağını bilen Arefani Ghulatan, politik olarak çalkantıda olan Ars Aladra coğrafyasının ortasında bir iç savaş çıkması durumunda Tolunay Beyliği'nin bu durumu kullanıp onlara saldırabileceğini bildiğinden piç oğlu Bazin'i alttan almaya karar verir ve bir konuşma yapmak için en büyük oğlu ve Birinci Veliaht Prens olan Yessuf Ghulatan'ı Bazin ile konuşması için Cartana'ya gönderir.   Ağabeyine Astrid'le olan durumlarını anlatan Bazin, herhangi bir isyan niyeti olmadığını, sadece Astrid'le evlenmek istediğini ve meşru bir Ghulatan olsa da tahtta hak iddia etmeyeceğini söyler. Anneleri farklı olsa da Yessuf, kardeşi Bazin'i sevdiğinden bu isteğini kabul ettirebilmek için başkent Ghulatan Vadisi'ne doğru yola çıkmaya hazırlanır. Ancak yola çıkmadan önceki gece Astrid, gizlice Yessuf'un odasına giderek güzelliğiyle birinci veliaht prensi baştan çıkartır. Kardeşinin karısına tutulan Yessuf, Bazin'in isteğine karşı olan ılımlı tavrından vazgeçer ve babasına Bazin'in bir isyan başlatacağını ve bunu bastırmaları gerektiğini söylemek üzere Ghulatan Vadisi'ne geri döner.  
Astrid Delkazad
  Yessuf yoldayken Astrid ve babası Guthred boş durmaz. Astrid, Bazin'den gelen parayı ve nüfuzu kullanarak kendini olabildiğince halkın içine atar ve birçok hayır işi ve iyilikle Cartana halkının sevgisini toplar. Yessuf, Ghulatan Vadisi'ne ulaştığında Kral Arefani'ye Bazin'in ikna edilemeyeceğini ve bir isyanın kaçınılmaz olduğu hakkında yalan söyler ve böylece Ghulatan Krallığı, Yessuf liderliğinde Ars Ordusu'nu toplayarak Cartana'ya doğru sefere çıkar.   Ancak Yessuf'un ordusu henüz Analor'a bile ulaşamamışken, 382 P.S yılında Bazin'in gizemli bir hastalık sonucu öldüğü haberi Ghulatan Krallığı'nda yayılır. O dönemde bunu kimse bilmese de tarihin ileri dönemlerinde öğrenilmiştir ki Bazin bir hastalık sonucu değil, Astrid'in yemeğine kattığı bir zehir sonucu ölmüştür. Lordlarının ölmesiyle sahipsiz kalan Cartana halkı, zaten sevdikleri Astrid'in etrafında toplanır ve şehri yönetmesi için onu Leydi olarak seçmek isterler. Babası Guthred ve emrindeki Delkazad Hanesi, Yessuf'un orduları Cartana'ya ulaşamadan Cartana Sarayı'nın kontrolünü ele geçirir ve şehri yönetmeye başlarlar.   Astrid'e tutulmuş olan Yessuf, Cartana'ya geldiğinde şehri kuşatmak yerine Astrid'le görüşür. Yessuf'un ettiği evlilik teklifini kabul eden Astrid, bir Leydi olarak Yessuf'la birlikte Ghulatan Vadisi'ne geri döner. Şehrin kontrolü ise bizzat Astrid'in hanesi olan Delkazad Hanesi'ne bırakılır ve böylece Delkazad Hanesi, Ghulatan Krallığı'nın himayesindeki küçük bir prenslik olarak kendilerini tarihte ilk defa Ars Aladra haritasında bir bölgeyi kontrol ederken bulur. 394 P.S yılında Astrid'in, Yessuf'tan ikiz çocuğu da olmuştur: Gulema Ghulatan adında bir erkek çocuk ve Asrat Ghulatan adında bir kız çocuk.   Ancak Delkazad'ın yükselişi bununla sınırlı kalmaz. İleriki yıllarda Ghulatan Krallığı'nın gitgide Ars Aladra'da büyümesi ve tehlikeli bir güce dönüşmesiyle sadece Ars Aladra'daki devletlerin değil, diğer kıtadaki devletlerin de dikkatini çekmeye başlar. Bu devletlerden en önemlisi, o dönem Meradialılar Birliği olarak bilinen, günümüzde ise Mera Birliği olarak anılan Mera kıtasındaki bir devlettir. Ejderlerle olan savaşları yakın zamanda son bulan ve yavaş yavaş denizcilikleriyle diğer ülkelerle ticari anlaşmalar kurmaya başlayan Meradialılar Birliği, Ghulatan Krallığı ile ticari bir anlaşma yapmak ister. Antlaşmaları kesinliğe bağlanamadan Kral Arefani'nin ölümüyle birlikte tahta Yessuf Ghulatan geçer ve Astrid böylece kraliçe olur. Ancak evli kaldıkları yıllar boyunca, kardeşi Bazin'in hastalık sonucu değil, Astrid'in zehirlemesi sonucu öldüğünü öğrenen Yessuf'ta bir paranoya başlar ve babası Arefani'nin aksine Meradialılarla antlaşma yapmaya çekinir.  
Yessuf Ghulatan
  Bu, Ghulatan Krallığı'nın tabutuna çakılan son çivi olur, zira Astrid, görüşmeler için Ghulatan Vadisi'ne gelen Meradialı elçiler aracılığıyla Meradialılar Birliği'ne bir mesaj gönderir. Astrid, tahta geçmesi karşılığında Meradia'nın faydasına olacak ticari antlaşmalar yapmayı teklif eder ve Meradialılar bunu kabul eder.   Böylece, Ars Aladra tarihindeki en kanlı politik olaylardan birisi, 16 Ocak 402 P.S yılında gerçekleşir. Sonradan Hayırsız Gece olarak anılacak bu olayda, Astrid, ailesini ziyaret için Cartana'ya gittiği sırada Meradialılar, Abanoz Örümcekler adında, küresel bir drow suç örgütü olan organizasyonun en seçkin suikastçılarını ve savaşçılarını tutarak Ghulatan Vadisi'ndeki saraya saldırtır. 16 Ocak'ı 17 Ocak'a bağlayan gecede, Kral Yessuf dahil olmak üzere Ghulatan Hanesi'nin tüm üyeleri, beşikteki bebeklerine kadar kılıçtan geçirilir. Astrid'in henüz on yaşındaki ikiz çocukları Gulema ve Asrat dahil.   Ancak bu kadarla da sınırlı kalmaz. Abanoz Örümcekler aynı zamanda Cartana Sarayı'na da sızar ve benzer bir şekilde Astrid'in babası Guthred Delkazad dahil olmak üzere, Delkazad Hanesi'nin tüm üyelerini de kılıçtan geçirir. Birkaç diğer şehirdeki hanelere de benzer saldırılar düzenleyen Abanoz Örümcekler, Ghulatan Krallığı'ndaki birçok öne çıkan haneyi tek gecede kaosa sürükler.   Tüm bunlar gerçekleşirken Cartana'ya gitmekte olan Astrid bunlardan etkilenmez. Elbette Astrid'in bu yolculuğu, tahta geçmek için Meradia ile yaptığı planın bir parçasıdır ve olaylardan sonra Ghulatan Vadisi'ne geri dönerek Kraliçe Astrid olarak tahta geçer ve kızlık soyadını alarak tüm hanedan üyeleri katledilmiş olan Ghulatan Krallığı'nı, Delkazad Prensliği adı altında yönetmeye başlar. Halk tarafından oldukça sevilen Astrid'in bu isim değişikliği konusunda sıradan halk herhangi bir şey söylemez. Soylular arasında Ghulatan Hanesi'ne yakın olanlar ise ya Hayırsız Gece'de öldürüldüğünden ya da karşı çıkamayacak kadar güçsüz olduğundan sessiz kalmıştır.    
Hayırsız Gece

Astrid Dönemi (402-423 P.S)

    Astrid'in tahta geçmesiyle birlikte Hayırsız Gece'nin tüm suçu, Ghulatan Krallığı'nın en güçlü rakibi olan Aladra kıtasındaki Tolunay Beyliği'ne atılır. İntikam adı altında Tolunay Beyliği'ne karşı sefere çıkan Kraliçe Astrid, Meradia'nın da yardımıyla on yıllık bir sefer sonucunda Tolunay Beyliği'ni himayesi altına alır. Seferin ikinci yılı olan 404 P.S yılında Astrid, Tolunay Beyliği'nin en büyük dostu olan Atay Beyliği'nin sultanı Kenan Atay ile evlenir ve onları da yanına çekerek Tolunayları iyice zayıflatır. Delkazad'ın büyüklüğünün yanında Atay Beyliği oldukça küçük kaldığından, Kenan Atay, Astrid'in soyadını alır ve Kenan Delkazad olarak kral olur. On yılın sonunda Tolunayların yenilmesiyle, pasifist bir politika izleyen Caledoria Magokrasisi dışında Ars Aladra'da Delkazad Prensliği'ne karşı çıkabilecek hiçbir devlet kalmamıştır.  
Kraliçe Astrid
Prensliği uzun yıllar yöneten Astrid, güzelliğinin yanı sıra inanılmaz keskin zekasıyla kıtadaki küçük birçok ülkeyi politik hamlelerle himayesi altına almayı başarmış, Meradia ve Caledoria ile kurduğu yakın ticaret antlaşmaları ile ülkeyi, Ghulatan Krallığı'nın asla başaramadığı bir refah seviyesine ulaştırmıştır. Tarihçiler tarafından Astrid Dönemi olarak adlandırılan bu dönemde, Delkazad Prensliği'nin himayesi altındaki birçok kültür birbiriyle etkileşime girmiş ve Delkazad'ı dünyanın kültürel anlamda en zengin ülkesi yapmıştır. Kültürlerin birbirleriyle etkileşime girmesini tüm gücüyle destekleyen Astrid bu zeki hamlesiyle kağıt üstünde bir Prenslik olsa da büyüklük olarak bir imparatorluk olan Delkazad'da, kendi hüküm sürdüğü dönemde neredeyse hiç isyan çıkmamasına sebep olmuştur. Her ne kadar batılı bir Delkazadlı olsa da Astrid hiçbir zaman kocası Kenan'ın kültürünü ezmemiş, aksine olabildiğince Ataylıların kültürünü gerek kıyafetlerinde gerekse örf ve adetlerinde yansıtmaya çalışmıştır. Bazı tarihçiler, Astrid'in Kenan ile cidden aşk yaşadığını ve diğer evlilikleri gibi politik bir amaç gütmediğini savunsa da tarihçilerin büyük bir kısmı bunun Astrid'in kurnaz ve zeki bir başka hamlesinden fazlası olmadığında hem fikirdir.     423 P.S yılında, 70 yaşındayken amansız bir hastalığa yakalanan Astrid, ülkenin en ileri gelen clericlerin yardımına rağmen kısa sürede yataklara düşmüş, birkaç ay içinde de ölmüştür. Ölümüyle birlikte Kenan Delkazad tahta geçse de sağlığı ona sadece iki sene kral imkanı vermiş, ölümüyle yerini henüz on sekiz yaşındaki oğlu Temren Delkazad'a bırakmıştır.    

Aladralılaşma Dönemi (425-432 P.S)

    Temren Delkazad'ın tahta geçmesiyle Astrid'in sağladığı refah dönemi hızlıca son bulmaya başlamıştır. Bunun en büyük sebebi Temren'in izlediği Aladralılaşma politikasıdır. Babası Kenan'ın bir Aladralı olarak kendi beyliğinin soyadından vazgeçmesini bir korkaklık olarak gören ve Tolunay Beyliği ve Atay Beyliği'ni fethederek Güneydoğu Aladra'yı himayesine alan annesi Astrid'den nefret eden Temren, kökenlerine sahip çıkmak adına Delkazad'da büyük bir Aladralılaşma politikası izlemiştir. O kadar ki, soyadını ve ülkenin adını Atay'a çevirmeye niyetlense bile danışmanları ona ülkenin bu kadar kısa süre içinde bir köklü bir değişikliği kaldıramayacağını söylediğinden politikasını Delkazad adı altında uygulamaya çalışmıştır.  
Temren Delkazad
  Annesi Astrid'in getirdiği tüm kültürel zenginliği yavaş yavaş kırmaya ve kendi Aladra kültürünü ülkenin her yerine dominant bir şekilde yaymaya çalışan Temren'in önderliğinde kısa sürede birçok isyan baş göstermiş, önceki yirmi yılda sağlanan refaha büyük darbeler vurulmuştur. Bu dönemde, Ars kültürünün izleri büyük oranda silinmeye çalışılmış ve Ars kökenli şehirlerin birçoğunun ismi Aladra dilindeki muadilleriyle değiştirilmiştir. Bu şehirler arasında Gümüşçay, Batıduvar, Palmiyekoyu ve Tanrılar Boğazı gibi oldukça büyük şehirler de bulunmaktadır.   Agresif Aladralılaşma sonucunda Meradia yavaş yavaş desteğini Delkazad'dan çekmeye başlamış ve çıkan isyanlarda Temren'i yalnız bırakmıştır. Bu isyanlar sonucu özellikle Ars'ın kuzeyinde ve doğusundaki birçok toprağını kaybetmiş, Solaran Papalığı adı altında kurulan yeni dini bir ülke kıtadaki öne çıkan devletlerden biri haline gelmiştir. Temren, Meradia'nın yardımı olmadan isyanları bastırmak konusunda o kadar başarısız olmuştur ki Solaran Papalığı neredeyse hiçbir direniş olmadan bağımsızlığını ilan etmiş ve başka bölgelerdeki isyanlarla uğraşan Temren buna izin vermek dışında hiçbir şey yapamamıştır.   Meradia'nın yardımı olmadan kontrolü sağlayamayacağını anlayan Temren uzun yıllar boyunca inat etse de en sonunda politakalarını hafifletmiş ve Meradia ile ilişkilerini düzeltmiştir.    

Kardeşler Savaşı ve Özerk Ghulatan Bölgesi (433-441 P.S)

  Aladralılaşma sonucu çıkan isyanlar kısa bir süre durgunlaşsa da 442 P.S yılında çıkacak bir isyan, Delkazad Prensliği'ni kökten değiştirecekti.   Astrid ve Yessuf Ghulatan'ın çocukları olduğunu iddia eden iki ikiz kardeş, Gulema Ghulatan ve Asrat Ghulatan, Karaköpek şehrinde Ghulatan Krallığı'na hâlâ bağlı olan insanları toplayarak isyan bayraklarını çekmiştir. Hayırsız Gece'de öldüğü düşünülen Astrid'in ikiz çocukları, kendilerinin iddialarına göre olay gerçekleşmeden önce saraydan çıkartılmıştır ve hayatta kalmıştır. Uzun yıllar boyunca Karaköpek'te suçun içinde yaşamış olan ikizler buradaki arenalarda farklı takma adlar altında savaşarak şöhretlerini ilerletmiş ve en sonunda isyan ettiklerinde arkalarında hem birçok Ghulatan takipçisi hem de kanunsuz toplamışlardır.  
Gulema Ghulatan
  Kavrulmuş Düzlüklerdeki orkların, hobgoblinlerin ve goliathların da yardımıyla isyan kısa sürede, Meradia'nın yardımına rağmen kontrol edilemez boyutlara gelmiştir. Özellikle geçtiğimiz birkaç sene içindeki Aladralılaşma politikasından yorulan ve eski Ghulatan günlerini özleyip Temren'i tahttan indirmek isteyen birçok kişi gönüllü olarak ikizlerin ordusuna katılmış ve önü alınmaz bir sel gibi, bir bir Aladra'daki şehirleri ele geçirmişlerdir. Anneleri Astrid'in zekasını, Karaköpek'teki vahşi kanunsuzların ise savaş kabiliyetlerini alan ikizlerin isyanı kısa sürede başka kıtalardaki ülkelerin bile kulağına gitmiştir.   Meradia ile soğuk bir savaşta olan Akutagawa Hanedanlığı, Meradia'nın Delkazad'ı desteklediğini bildiğinden rakibinin işlerine çomak sokmak için ikizlerin isyanına hem maddi hem de donanmasal olarak destek sağlamaya başlamış ve isyan hızlıca bir iç savaşa dönüşmüştür. 440 P.S yılında Delkazad başkenti Tanrılar Boğazı'na kadar dayanan Gulema ve Asrat, altı ay boyunca şehri kuşatmıştır.   Kuşatmanın altıncı ayında ise bir şafak vakti, Tanrılar Boğazı'na kuzeyden devasa bir ejderha gelmiştir. Meradia tarafından gönderildiği düşünülen Khammarat adındaki bu kadim bakır ejderha, ikizlerin ordusunu gafil avlayarak darmadağın etmiştir. Ancak o gün savaş alanında olan birçok kişi bir sorun fark etmiştir: Meradia'nın gönderdiği bu ejderha sadece ikizlerin ordusuna değil, aynı zamanda Tanrılar Boğazı'ndaki Delkazad askerlerine de saldırmaktadır.  
Asrat Ghulatan
Kısa süre içinde adeta kuduz bir köpek gibi etrafındaki her şeye saldırmaya başlayan Khammarat iki orduya da inanılmaz hasarlar vermiş, hatta bir noktada saraya bile saldırarak Kral Temren'in karısının ve veliahtlarından ikisinin ölümüne sebep olmuştur. Khammarat'ın saldırısı sonucu Asrat'ın tüm bedeni de ağır yanıklarla kaplanmıştır ve iki ordu da büyük kayıplar verdiğinden bir ateşkes imzalanmıştır.   Khammarat geldiği kadar hızlı bir şekilde doğuya doğru gitmiştir. Birçok kişi Meradia'nın neden kendi müttefiklerine de zarar verdiğini düşünse de Meradia Khammarat'la bağlantısı olduğunu reddetmiştir. Bu olayın arkasındaki gerçek yirmi yıl sonra, Akutagawa İşgali'nde ortaya çıkmıştır. Meradia ve Delkazad'ın arasını bozmak isteyen Akutagawa Hanedanlığı, Caledorialı güçlü büyücülerin yardımıyla Khammarat adlı bakır ejderin zihnini kontrol etmiş ve Delkazad'ın üstüne salmıştır.   Ancak bu dönemde bu bilgi bilinmediğinden Akutagawa Hanedanlığı'nın kurnazlığı işe yaramış ve Delkazad-Meradia ilişkilerini bozmuştur. Bir yandan da Khammarat hâlâ Ars'da terör estirip binlerce kişinin ölümüne sebep olduğundan Temren ve ikizler arasındaki ateşkes kısa sürede yerini bir ittifaka bırakmıştır. İki tarafın da Khammarat'tan intikam alma arzusu, birbirlerine olan nefretlerini bastırmış ve kadim ejderhanın peşine düşmüşlerdir.   Mera kıtasından, Khammarat'ı avlamaya gelen bir topaz ejderi olan Norzos'un da yardımıyla Khammarat yakalanmış ve öldürülmüştür. Bu küçük ittifak sonucunda Temren ve ikizler arasındaki ilişki pozitif anlamda gelişmiş ve iki taraf da birbirine saygı göstermeye başlamıştır. Khammarat avı boyunca Temren, üvey kardeşlerinde hiç sahip olmadığı kardeşleri görmüş ve içindeki Aladra milliyetçiliği kırılmaya başlamıştır. Aynı şekilde ikizler de farklılıklarına odaklanmaktan çok ortak yönlerine odaklanmaları gerektiğini anlayarak Temren'le bir anlaşma imzalamışlardır. Antlaşmaya göre birkaç istisna dışında ikizlerin şu ana kadar ele geçirdikleri şehirler onlarda kalacak ve Özerk Ghulatan Krallığı olarak Delkazad'a bağlı olacaklardır.   Bu her ne kadar kağıt üstünde Ghulatan kardeşler için kötü gibi dursa da Delkazad'la olan yakın ilişkileri sayesinde özerk bir devletten çok Delkazad'ın bir ittifakı gibi görülmüşlerdir ve ilerleyen yüzyıllarda Delkazad politikasında önemli roller oynamıştır.  

Akutagawa İşgali (448-492 P.S)

Delkazad Bayrağı

378 P.S - 974 P.S

Demonym
Delkazadlı

Comments

Please Login in order to comment!